Cilt Kararması
Cilt tonu, cilt yapısında bulunan doğal renk maddesi “melanin” tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla cilt rengini belirleyen en önemli faktör aslında çevresel değil, genetik yapılardır. Her kişinin genetik unsurlara bağlı olarak, melanin yoğunluğu sebebi ile ten renginin değişkenlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra melanin, güneşten gelen ultraviyole ışınları emerek cildi güneşin zararlı etkilerinden koruma görevini de üstlenmektedir. Dolayısıyla açık ten rengine sahip olan kişilerin hassas bir yapıda olmasının asıl sebebi vücutlarındaki melanin yoğunluğunun az olmasıdır.
Cilt, yüz veya vücudun herhangi bir bölgesi bilinen ya da bilinemeyen birçok sebepten dolayı istenmeyen bir şekilde kararabilir veya ton farklılıkları gösterebilir. Birçok kişi daha aydınlık, daha pürüzsüz, daha lekesiz bir cilde sahip olmak isteyebilir. Cilt kararması için uygulanacak tedavi yöntemleri ciltteki kararmaların nedenlerine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin hiperpigmentasyonun (kararmanın) nedenlerinden biri karaciğer hastalıkları veya ciltte oluşan hastalıklar ile bağlantılıysa sağlığınız için ciddi problemler olması sebebiyle, uygulama yapılmadan önce muhakkak doktora danışmanız gerekmektedir. Eğer kararmaların sebebi güneş lekeleri gibi çevresel faktörler ile oluşan bir hiperpigmentasyon ise lazer tedavisini tercih edilebilmektedir.
Cilt beyazlatma işlemi lazerin, cilt dokusunda bulunan melanositleri tahrip etme özelliği kullanılarak cilt tonunun açılması ile sağlanmaktır. Bu işlem esnasında lazer ışınları cilt üzerinde ortalama 3-4 mm’lik bir alana etki etmektedir. Bu uygulamayı yapan kişinin profesyonelliği, uygulama etkisini doğrudan etkilemektedir. Uygulamanın ardından cilt renginde 1 – 2 ton açılma gözlemlenebilmektedir. Cilt tonunun dengelenmesi ve cildin daha ışıltılı bir hale getirilerek beyazlatılması amaçlanarak yapılan bu uygulama yalnızca beyazlatma değildir. Aslında bu uygulama, cilt dokusunun pek çok ihtiyacına da yanıt vermektedir.